
Bugün size tarifi çok zor olan bir duygudan bahsetmek istiyorum;teyze olmaktan..
İlk teyze olduğumda 19 yaşındaydım.Üniversite sınavına hazırlanıyordum. Ablamın hamile olduğunu duyduğumda öyle sevinmiştim ki.. Sude'nin anne karnındaki süreci biraz hassastı. Ablamın düşük tehlikesi vardı, yoğun dikkat sonucu sağ salim dünyaya geldi ama çok dua ettik Allah bize bağışlasın diye. Şükürler olsun..
Ablamın turşu aşerdiği günler dün gibi aklımda :) bebeğin kız olduğunu öğrenmemiz, pembe pembe hazırlıklar.. Annesi ben olsam nasıl heyecanlanırdım bilmiyorum,teyzeyken böyleyse..
Sude bir doktorun yanlış öngörüsü sonucu sezeryanla dünyaya geldi.Ablam hep normal istemişti ama doktora güveniyor insan sonuçta. Miniminnacıktı hastane odasına geldiğinde. pembe bir battaniyeye sarılmış, gözleri yumuk yumuk.. Karnı aç,ağlayacak ama hali yok yavrumun :) dili dışarda emmek istiyor annesini arıyor.. Ablam narkozdan uyanmamış henüz, hepimiz Sude'nin başına üşüşmüşüz..
Bu manzaranın içinde eniştem çekmişti dikkatimi (ben enişteme abi derim, abim gibidir.). Abim geldi,20 saniye Sude'ye baktı,şöyle dedi; 'Ben eşimin yanına gidiyorum.' Ve ameliyathanenin kapısından ablam çıkana kadar ayrılmadı. Ne güzel bir davranıştı bu. Hepimiz ağzımızı açıp bebişe odaklanmıştık halbuki. Aşk böyle bişey dedim o an..
Sude ilk torun olduğu için hepimiz herşeyi alalım , her istediğini yapalım istedik. Nitekim yaptık diye düşünüyorum elimizden geleni :) En az 8-10 çocuğa yetecek oyuncağı vardır şuan kesin, iyi bişey değil tabiki bu yaptığımız ama ilk heyecan işte..
Sude ile bir yanım hep çocuk kaldı. Onunla ilgilenmek, mama yedirmek, gülüşünü izlemek,onunla çocuk yetiştirmeye dair çok tecrübe kazandım..Emeklediği, masaların altından topladığım günler geliyor aklıma şimdi.. Nöbetleşe sallardık sırf uyusun diye :)
Bir gün bu bıcırık koltuktan tutunmuş ayağa kalkmış,tam geriye doğru düşecekken abim yakalamış. Sude'de bunu oyun sanmış :)) Bir dönem koltuklara tutunup tutunup geriye atardı kendisini :) Arkasında hep bir kişi beklerdik düşmesin diye :) Koltuklar... Ah o koltukların dili olsada konuşsa :) Zıplaya zıplaya haşat etti onları. Hala bayılır zıpzıpa gitmeye.Sude'nin oyun arkadaşı bendim. Nerde yakalasa
Hey gidiiii heyyyyy.. Zaman nasıl geçiyor bilmiyorum. O yumuk yumuk elleri,maviş gözlerini zar zor açan o minicik bebek şimdi 7 yaşında. Her gördüğü yazıyı okumaya çalışan,meraklı, rujlarıma ortak çıkan, benden süslü :) Evlat sevgisi nedir bilmiyorum ama teyze olmak paha biçilemez..
İyi ki varsın meleğim..
Sena'yı da başka bir yazıda anlatırım :)
Hoşçakalın,Mutlu kalın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder